Vergi Usul Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun İncelemesi
BUSECAN
1) 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunda Yer Alan Değişiklikler;
Madde 23’de yazılı ücretler Gelir Vergisinden istisna edilmiştir.
a) 23. maddenin birinci fıkrasının (8) numaralı bendinin parantez içi hükmü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Hizmet erbabına işverenlerce yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatler (işverenlerce, işyerinde veya müştemilatında yemek verilmeyen durumlarda) çalışılan günlere ait bir günlük yemek bedelinin 6.000.000 lirayı (günlük 51 TL) aşmaması ve buna ilişkin ödemenin yemek verme hizmetini sağlayan mükelleflere yapılması şarttır. Ödemenin bu tutarı aşması halinde, aşan kısım ile hizmet erbabına yemek bedeli olarak nakden yapılan ödemeler ve bu amaçla sağlanan menfaatler ücret olarak vergilendirilir”
b) Aynı maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“19. Yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerde çalışan hizmet erbabına, fiilen yurt dışındaki çalışmaları karşılığı işverenin yurt dışı kazançlarından karşılanarak yapılan ücret ödemeleri gelir vergisinden muaftır.”
c) Bireysel katılım yatırımcısı kişisel varlıklarını, tecrübe ve birikimlerini başlangıç veya gelişim aşamasındaki girişimcilere aktaran gerçek kişilerdir. Diğer adıyla bu kişiler melek yatırımcılardır. 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununda melek yatırımcılar teşvik edilmiştir. Hazine ve Maliye Bakanlığından alınacak BKY lisansı ile yatırımcılar hisselerinin tutarlarının %75’ini gelir vergisine tabi kazançlarından indirebileceklerdir.
BKY Lisansı almanın şartları;
A) Yüksek Gelir veya Servet Kriteri
• Lisans almadan önceki iki takvim yılı için, yıllık gayrisafi geliri ayrı ayrı 200.000 TL ve üzerinde olan yatırımcılar veya,
• Müracaat anında sahip oldukları her türlü menkul ve gayrimenkul varlıklarından oluşan kişisel servetin toplam değeri 1.000.000 TL ve üzerinde olan yatırımcılar.
BKY adayının bu iki unsurdan birini taşıyor olması yeterlidir. Ancak; ikamet edilen konut veya bu konutu ipotek ederek alınan herhangi bir kredi, sigorta sözleşmelerinden doğan haklar ve emeklilik primi şeklinde kazanılan mali haklardan ölüm veya emeklilik halinde ödenecek tutarlar, kişisel servetin hesaplanmasında dikkate alınmaz.
B) Tecrübe Kriteri
Bu ikinci grupta ise mali gücün yüksekliğinden ziyade tecrübenin varlığının yeterli görüldüğü kriterler yer almaktadır. Buna göre;
• Banka ve finansal kuruluşlarda fon veya portföy yöneticisi olarak ya da banka ve finansal kuruluşların küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin finansmanı, proje finansmanı veya kurumsal finansman birimlerinde veya girişim sermayesi yatırım ortaklıkları dahil girişim sermayesi şirketlerinde müdür veya dengi bir pozisyonda ya da daha üst bir pozisyonda en az iki yıl iş tecrübesine sahip olan veya,
• Lisans alınmadan önce son beş yıl içinde en az iki yıl, yıllık cirosu en az 25.000.000 TL olan bir şirkette genel müdür yardımcısı veya dengi bir pozisyonda ya da daha üst bir pozisyonda çalışan veya,
• BKY ağlarının birine lisans alınmadan önce en az bir yıl süreyle üyeliği bulunan ve müracaat sırasında 26’ncı maddede belirtilen nitelikleri haiz halka açık olmayan en az üç şirkette BKY olarak ortak olan veya,
• Başlangıç veya büyüme aşamasındaki şirketleri desteklemek amacıyla kurulmuş olan yurtiçi kuluçka merkezlerinde ya da teknoloji geliştirme merkezlerinde en az iki yıl tecrübesi bulunan ve bu merkezlerdeki başlangıç veya büyüme aşamasındaki en az üç şirketin her birine en az 20.000 TL sermaye koyan kişiler BKY olmak üzere başvuru yapma hakkına sahiptir.
BKY Lisansı 5 yıl süreyle geçerlidir.
193 sayılı Kanunun geçici 82. Maddesi:
31/12/2017 tarihine kadar, 9/12/1994 tarihli ve 4059 sayılı Hazine Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun ek 5 inci maddesi kapsamına giren bireysel katılım yatırımcısı tam mükellef gerçek kişiler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra iktisap ettikleri tam mükellef anonim şirketlere ait iştirak hisselerini en az iki tam yıl elde tutmaları şartıyla, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümlerine göre hesapladıkları hisselerin tutarlarının %75’ini yıllık beyannamelerine konu kazanç ve iratlarından hisselerin iktisap edildiği dönemde indirebilirler.
Bu hükümde yer alan “31/12/2017” ibareleri “31/12/2027” şeklinde değiştirilmiştir. Bireysel katılım yatırımcısı tam mükellef gerçek kişilerin, iktisap ettikleri tam mükellef anonim şirketlere ait iştirak hisselerini, en az 2 yıl elde tutmaları şartıyla Vergi Usul Kanunu'nun değerlemeye ait hükümlerine göre hesapladıkları hisselerin tutarlarının yüzde 75'ini, yıllık beyannamelerine konu kazanç ve iratlarından hisselerin iktisap edildiği dönemde indirebileceklerine yönelik düzenleme, 31 Aralık 2027'ye uzatılmıştır.
Fıkranın devamında:
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu ile Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenen araştırma, geliştirme ve yenilikçilik programları kapsamında projesi son beş yıl içinde desteklenmiş kurumlara iştirak sağlayan bireysel katılım yatırımcıları için bu oran %100 olarak uygulanır denmektedir.
Değişiklikle birlikte Bilim ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
Aynı maddenin 2. Fıkrası:
Yıllık indirim tutarı 1.000.000 TL’yi aşamaz.
Değişiklik ile birlikte yıllık indirim tutarı 1 milyon liradan 2,5 milyon liraya yükseltilecek. Bu hüküm, 1 Ocak 2023 tarihinden itibaren elde edilen gelir veya kazançlara uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.
2) 2457 Sayılı Yükseköğretim Kanununda Yer Alan Değişiklik;
Kanunun Ek 29. Maddesi:
Üniversitelerin (Gülhane Askeri Tıp Akademisi dahil) tıp fakültelerinin beşinci yılını tamamlayıp altıncı yıla geçen öğrencilerine intörn eğitimi döneminde öğretim üyesi rehberliğinde yaptıkları uygulama çalışmaları karşılığında ilgili kurumların bütçesinden oniki ay süreyle 4.350 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda aylık ücret ödenir. Bu şekilde ücret ödenmiş olması 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerinin uygulanmasını gerektirmeyeceği gibi bu çalışma sebebiyle uzun vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortası ile analık sigortası açısından sigortalılık ilişkisi kurulamaz.
Tıp fakültelerinin 5. yılını tamamlayıp 6. yılına geçen öğrencileri ile diş hekimliği fakültelerinin 4. yılını tamamlayıp 5. yılına geçen öğrencilerine intörn eğitimi döneminde öğretim üyesi rehberliğinde yaptıkları uygulama çalışmaları karşılığında ilgili kurumların bütçesinden 12 ayı geçmemek üzere; devlet üniversitelerinde ödemenin yapıldığı tarihteki net asgari ücret tutarında, vakıf üniversitelerinde ise 4 bin 702 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda aylık ücret ödenecek. Bu ödemeden herhangi bir vergi kesilmeyecek.
Vakıf üniversitelerinde bu tutarın üzerinde ödeme yapmaya ve yapılacak ödemenin tutarını belirlemeye mütevelli heyeti yetkili olacak.
Bu ödemeden damga vergisi hariç herhangi bir vergi kesilmez ve ödemelere ilişkin usul ve esaslar, Maliye Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulunca müştereken belirlenir.
3) 4447 Sayılı İşsizlik Sigortası Kanununda Yer Alan Değişiklik;
Bu kanuna geçici madde 32 eklenmiştir.
GEÇİCİ MADDE 32- Yeni Koronavirüs (Covid-19) sebebiyle işverenlerin yaptıkları zorlayıcı sebep gerekçeli kısa çalışma başvurularının alınması, değerlendirilmesi ve ödenmesine ilişkin işlemler ile nakdi ücret desteği işlemleri hakkında Bakanlık ve Kurum personeline herhangi bir sorumluluk yüklenemez.
Bu kapsamda Yeni Koronavirüs (Covid-19) sebebiyle ödenen kısa çalışma ödeneği ile nakdi ücret desteği ödemelerinde hatalı işlemlerden kaynaklanan fazla ve yersiz ödemeler ile nakdi ücret desteğinden yararlanan işçinin başvuruda bulunduğu işveren tarafından fiilen çalıştırıldığının tespiti hâlinde işverene uygulanan idari para cezalarından bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla tahsil edilmemiş olanlar terkin edilir. Tahsil edilenler iade veya mahsup edilemez.
Bu alacaklarla ilgili başlatılmış takip ve tahsil işlemlerine devam edilmez, yargı mercilerine intikal etmiş olan dosyalarda Kurum ve Bakanlık aleyhine yargılama giderine hükmedilmez. Kısa çalışma uygulanan dönemde 4857 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin birinci fıkrasının (II) numaralı bendinde yer alan sebepler hariç olmak kaydıyla işveren tarafından işçi çıkarılmasına istinaden oluşan fazla ve yersiz ödemeler ile ceza soruşturmasına veya kovuşturmasına konu olmuş kısa çalışma ödeneği ile nakdi ücret desteği ödemeleri bu madde kapsamı dışındadır. Ceza soruşturması veya kovuşturması sonucu kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veya beraat kararı verilenler hakkında bu madde uyarınca terkin hükümleri uygulanır.”
4) 4458 Sayılı Gümrük Kanununda Yapılan Değişiklikler;
A) Kanunun 241. Maddesi uyarınca bu Kanunda ayrı bir ceza tayin edilmiş haller saklı kalmak üzere, bu Kanuna ve bu Kanunda tanınan yetkilere dayanılarak çıkarılan ikincil düzenlemelerle getirilen hükümlere aykırı hareket edenlere söz konusu düzenlemelerde açıkça öngörülmüş olması kaydıyla altmış TL usulsüzlük cezası uygulanır. (Kamu İdareleri için)
Aynı maddenin 6. fıkrasında usulsüzlük cezasının aşağıdaki hallerde 1. fıkrada belirtilen miktarın sekiz katı olarak uygulanacağı söylenmiştir. Bu haller;
a) 34 üncü maddenin 3 üncü fıkrası hükümlerinin aksine, Türkiye Gümrük Bölgesine giren gemilerin rota değiştirmesi, yolda durması, başka gemilerle temas etmesi, gümrük gözetimi yapılması için yol kesmemesi veya gümrük idaresi bulunmayan yerlere yanaşması ile yükü bulunmadığı durumlarda, yük almadığının veya yükünün başka bir limana çıkarıldığının veya avarya olduğunun kanıtlanamaması,
b) Taşıt araçlarının 33 üncü ve 91 inci maddede belirtilen önceden belirlenmiş yollar dışında seyretmesi,
c) Türkiye Gümrük Bölgesinde karayoluyla transit eşya taşıyan taşıt araçlarının 91 inci maddeye göre verilen süreleri yetmişiki saatten daha fazla bir süre ile aşması.
d) (Ek: 18/6/2009-5911/63 md.) (Değişik:24/10/2019-7190/15 md.) 11 inci madde hükmüne göre yazılı olarak talep edilen bilgi ve belgeler ile 13 üncü madde hükmü uyarınca beş yıl süreyle saklanması gereken belgelerin gümrük kontrolü sırasında ibraz edilmemesi.
Bunlara ek olarak 6. Fıkraya e bendi eklenmiştir.
e) Geçici ithalat rejimi kapsamında kişisel kullanıma mahsus yabancı plakalı taşıtları Türkiye Gümrük Bölgesine getiren hak sahipleri tarafından gümrük idaresine bilgi verilmeden taşıtsız yurt dışına çıkılması.
Yapılan bu değişiklikle taşıtın marka, model ve yaşına göre değişmekle birlikte, orantısız şekilde yüksek olduğu değerlendirilen cezalarda indirime gidilecek.
Geçici ithalat rejimi nedir?
Dış ticaret ile iştigal eden firmalar, kati ithalat yanında zaman zaman bazı ürünleri geçici olarak da ithal etmek durumunda kalmaktadırlar. Örneğin, sergi, fuar, toplantı ve benzeri etkinlikler için getirilen eşyalar, test, deneme ve benzeri amaçlarla getirilen eşyalar, konteynerler, palet, ambalaj ve benzeri eşyaların ithalatında geçici ithalat rejiminin uygulanması söz konusudur. Ayrıca yurt dışında yerleşik kişilerin seyahatlerinde kullandıkları araçların ve yabancı plakalı taşıma araçlarının Türkiye’ye girişi de geçici ithalat rejimi kapsamında yapılmaktadır.
Geçici ithalat rejimi, ‘serbest dolaşıma girmemiş eşyanın ithalat vergilerinden tamamen veya kısmen muaf olarak ve ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmaksızın, Türkiye gümrük bölgesi içinde kullanılması ve bu kullanım sırasındaki olağan yıpranma dışında, herhangi bir değişikliğe uğramaksızın yeniden ihracına olanak sağlayan hükümlerin uygulandığı ekonomik etkili bir gümrük rejimidir.’
Geçici ithalat rejimi kapsamında getirilen eşyanın Türkiye gümrük bölgesinde kalma süresi en fazla 24 ay olarak belirlenir.
B) 4458 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 11- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçici ithalat rejimi kapsamında kişisel kullanıma mahsus yabancı plakalı taşıtların Türkiye Gümrük Bölgesine getirilerek gümrük idaresine bilgi verilmeden taşıtsız yurt dışına çıkılması durumunda da, 241. maddenin altıncı fıkrasının (e) bendi hükmü uygulanır. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan tahsilatlar hakkında bu madde hükmü uygulanmaz.”
5) 5834 Sayılı Karşılıksız Çek ve Protestolu Senetler İle Kredi Ve Kredi Kartları Borçlarına İlişkin Kayıtların Dikkate Alınmaması Hakkında Kanunda Yer Alan Değişiklikler;
Geçici madde 4 eklenmiştir. Bu madde uyarınca Anapara ve/veya taksit ödeme tarihi 1/10/2022 tarihinden önce olup da; karşılıksız çıkan çeki protesto edilmiş, senet, kredi kartı ve diğer kredi borçlarını zamanında ödeyemedikleri için Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezine bildirilen kişilerin ve kredi müşterilerinin, borçlarının ödenmesi geciken kısmının 1 Temmuz 2023'e kadar tamamının ödenmesi veya yeniden yapılandırılması halinde, geçmiş ödeme performanslarına ilişkin olumsuz kayıtları dikkate alınmayacak.
Kredi kuruluşları ve finansal kuruluşların birinci fıkra hükmü uyarınca mevcut kredileri yeniden yapılandırması veya yeni kredi kullandırması, bu kuruluşlara hukuki ve cezai sorumluluk doğurmaz.
6) 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman Ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanununda Yer Alan Değişiklikler;
a) Kanunun 39. Maddesi uyarınca Finansman sözleşmesi, her türlü mal veya hizmet alımının, malı veya hizmeti satın alan gerçek veya tüzel kişinin nam ve hesabına mal veya hizmetin teslim veya temini ile birlikte doğrudan satıcıya ödeme yapılması suretiyle kredilendirilmesini öngören sözleşmedir. Kredi geri ödemeleri, adına kredi açılanlar tarafından finansman şirketlerine yapılır.
Finansman şirketlerinin, kredilendirecekleri mal veya hizmetleri temin eden satıcılarla önceden yazılı şekilde genel bir sözleşme yapmaları zorunludur.
Değişiklikle birlikte 39. Maddenin 2. Fıkrasına yazılı ibaresinden sonra gelmek üzere “veya uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle mesafeli olarak” ibaresi eklenmiştir.
Yani Finansman şirketlerinin, kredilendirecekleri mal veya hizmetleri temin eden satıcılarla önceden yazılı şekilde yapmaları zorunlu olan sözleşmeleri, uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle mesafeli olarak da yapılabilecektir.
b) Aynı kanunun 50. Maddesinde Tasarruf finansman şirketleri dışındaki şirketlerin faaliyet izninin hangi hallerden birinin gerçekleşmesi durumunda, Kurulun en az beş üyesinin aynı yöndeki oyuyla alınan kararla iptal edileceği düzenlenmiştir. 50. Maddeye g bendi eklenmiştir.
g) Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasında aranan şartların ya da şirket ortaklarınca kurucularda aranan şartların kaybedilmesi hali de faaliyet izninin iptal nedenlerinden biridir.
Kanunun 5. Maddesi kuruluş şartlarını düzenlemiştir.
(1) Türkiye’de kurulacak bir şirketin;
a) Anonim şirket şeklinde kurulması,
b) Pay senetlerinin nakit karşılığı çıkarılması ve tamamının nama yazılı olması,
c) Ticaret unvanında “Finansal Kiralama Şirketi”, “Faktoring Şirketi” , “Finansman Şirketi” veya “Tasarruf Finansman Şirketi” ibarelerinden birinin bulunması,
ç) Kurucularının bu Kanunda belirtilen şartları haiz olması,
d) Yönetim kurulu üyelerinin bu Kanunun kurumsal yönetim hükümlerinde belirtilen nitelikleri ve planlanan faaliyetleri gerçekleştirebilecek mesleki tecrübeyi haiz olması,
e) (Değişik:4/3/2021-7292/2 md.) Tasarruf finansman şirketi dışındaki şirketlerin nakden ve her türlü muvazaadan ari olarak ödenmiş sermayesinin en az elli milyon Türk lirası olması, bu tutarın tasarruf finansman şirketleri için en az yüz milyon Türk lirası olması,
f) Ana sözleşmesinin bu Kanun hükümlerine uygun olması,
g) Kurumun etkin denetimini engellemeyecek şeffaf ve açık bir ortaklık yapısına sahip olması,
ğ) Öngörülen faaliyet konularına ait iş planlarını, kuruluşun mali yapısı ile ilgili projeksiyonlarını, ilk üç yıl için bütçe planını ve yapısal örgütlenmesini gösteren bir faaliyet programını ibraz etmesi, şarttır.
50. maddeye aşağıdaki cümle eklenmiştir.
Bu fıkranın (g) bendinde belirtilen hallerin, tasarruf finansman şirketleri için gerçekleşmesi durumunda Kurul, 50/A maddesinin birinci fıkrası kapsamında söz konusu tasarruf finansman şirketlerinin faaliyet izinlerini kaldırmaya ve tasfiyesine karar vermeye yetkilidir. Hakkında tasfiye kararı verilen tasarruf finansman şirketleriyle ilgili olarak aynı maddenin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları uygulanır.”
1) 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunda Yer Alan Değişiklikler;
Madde 23’de yazılı ücretler Gelir Vergisinden istisna edilmiştir.
a) 23. maddenin birinci fıkrasının (8) numaralı bendinin parantez içi hükmü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Hizmet erbabına işverenlerce yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatler (işverenlerce, işyerinde veya müştemilatında yemek verilmeyen durumlarda) çalışılan günlere ait bir günlük yemek bedelinin 6.000.000 lirayı (günlük 51 TL) aşmaması ve buna ilişkin ödemenin yemek verme hizmetini sağlayan mükelleflere yapılması şarttır. Ödemenin bu tutarı aşması halinde, aşan kısım ile hizmet erbabına yemek bedeli olarak nakden yapılan ödemeler ve bu amaçla sağlanan menfaatler ücret olarak vergilendirilir”
b) Aynı maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“19. Yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerde çalışan hizmet erbabına, fiilen yurt dışındaki çalışmaları karşılığı işverenin yurt dışı kazançlarından karşılanarak yapılan ücret ödemeleri gelir vergisinden muaftır.”
c) Bireysel katılım yatırımcısı kişisel varlıklarını, tecrübe ve birikimlerini başlangıç veya gelişim aşamasındaki girişimcilere aktaran gerçek kişilerdir. Diğer adıyla bu kişiler melek yatırımcılardır. 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununda melek yatırımcılar teşvik edilmiştir. Hazine ve Maliye Bakanlığından alınacak BKY lisansı ile yatırımcılar hisselerinin tutarlarının %75’ini gelir vergisine tabi kazançlarından indirebileceklerdir.
BKY Lisansı almanın şartları;
A) Yüksek Gelir veya Servet Kriteri
• Lisans almadan önceki iki takvim yılı için, yıllık gayrisafi geliri ayrı ayrı 200.000 TL ve üzerinde olan yatırımcılar veya,
• Müracaat anında sahip oldukları her türlü menkul ve gayrimenkul varlıklarından oluşan kişisel servetin toplam değeri 1.000.000 TL ve üzerinde olan yatırımcılar.
BKY adayının bu iki unsurdan birini taşıyor olması yeterlidir. Ancak; ikamet edilen konut veya bu konutu ipotek ederek alınan herhangi bir kredi, sigorta sözleşmelerinden doğan haklar ve emeklilik primi şeklinde kazanılan mali haklardan ölüm veya emeklilik halinde ödenecek tutarlar, kişisel servetin hesaplanmasında dikkate alınmaz.
B) Tecrübe Kriteri
Bu ikinci grupta ise mali gücün yüksekliğinden ziyade tecrübenin varlığının yeterli görüldüğü kriterler yer almaktadır. Buna göre;
• Banka ve finansal kuruluşlarda fon veya portföy yöneticisi olarak ya da banka ve finansal kuruluşların küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin finansmanı, proje finansmanı veya kurumsal finansman birimlerinde veya girişim sermayesi yatırım ortaklıkları dahil girişim sermayesi şirketlerinde müdür veya dengi bir pozisyonda ya da daha üst bir pozisyonda en az iki yıl iş tecrübesine sahip olan veya,
• Lisans alınmadan önce son beş yıl içinde en az iki yıl, yıllık cirosu en az 25.000.000 TL olan bir şirkette genel müdür yardımcısı veya dengi bir pozisyonda ya da daha üst bir pozisyonda çalışan veya,
• BKY ağlarının birine lisans alınmadan önce en az bir yıl süreyle üyeliği bulunan ve müracaat sırasında 26’ncı maddede belirtilen nitelikleri haiz halka açık olmayan en az üç şirkette BKY olarak ortak olan veya,
• Başlangıç veya büyüme aşamasındaki şirketleri desteklemek amacıyla kurulmuş olan yurtiçi kuluçka merkezlerinde ya da teknoloji geliştirme merkezlerinde en az iki yıl tecrübesi bulunan ve bu merkezlerdeki başlangıç veya büyüme aşamasındaki en az üç şirketin her birine en az 20.000 TL sermaye koyan kişiler BKY olmak üzere başvuru yapma hakkına sahiptir.
BKY Lisansı 5 yıl süreyle geçerlidir.
193 sayılı Kanunun geçici 82. Maddesi:
31/12/2017 tarihine kadar, 9/12/1994 tarihli ve 4059 sayılı Hazine Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun ek 5 inci maddesi kapsamına giren bireysel katılım yatırımcısı tam mükellef gerçek kişiler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra iktisap ettikleri tam mükellef anonim şirketlere ait iştirak hisselerini en az iki tam yıl elde tutmaları şartıyla, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümlerine göre hesapladıkları hisselerin tutarlarının %75’ini yıllık beyannamelerine konu kazanç ve iratlarından hisselerin iktisap edildiği dönemde indirebilirler.
Bu hükümde yer alan “31/12/2017” ibareleri “31/12/2027” şeklinde değiştirilmiştir. Bireysel katılım yatırımcısı tam mükellef gerçek kişilerin, iktisap ettikleri tam mükellef anonim şirketlere ait iştirak hisselerini, en az 2 yıl elde tutmaları şartıyla Vergi Usul Kanunu'nun değerlemeye ait hükümlerine göre hesapladıkları hisselerin tutarlarının yüzde 75'ini, yıllık beyannamelerine konu kazanç ve iratlarından hisselerin iktisap edildiği dönemde indirebileceklerine yönelik düzenleme, 31 Aralık 2027'ye uzatılmıştır.
Fıkranın devamında:
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu ile Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenen araştırma, geliştirme ve yenilikçilik programları kapsamında projesi son beş yıl içinde desteklenmiş kurumlara iştirak sağlayan bireysel katılım yatırımcıları için bu oran %100 olarak uygulanır denmektedir.
Değişiklikle birlikte Bilim ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
Aynı maddenin 2. Fıkrası:
Yıllık indirim tutarı 1.000.000 TL’yi aşamaz.
Değişiklik ile birlikte yıllık indirim tutarı 1 milyon liradan 2,5 milyon liraya yükseltilecek. Bu hüküm, 1 Ocak 2023 tarihinden itibaren elde edilen gelir veya kazançlara uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.
2) 2457 Sayılı Yükseköğretim Kanununda Yer Alan Değişiklik;
Kanunun Ek 29. Maddesi:
Üniversitelerin (Gülhane Askeri Tıp Akademisi dahil) tıp fakültelerinin beşinci yılını tamamlayıp altıncı yıla geçen öğrencilerine intörn eğitimi döneminde öğretim üyesi rehberliğinde yaptıkları uygulama çalışmaları karşılığında ilgili kurumların bütçesinden oniki ay süreyle 4.350 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda aylık ücret ödenir. Bu şekilde ücret ödenmiş olması 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerinin uygulanmasını gerektirmeyeceği gibi bu çalışma sebebiyle uzun vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortası ile analık sigortası açısından sigortalılık ilişkisi kurulamaz.
Tıp fakültelerinin 5. yılını tamamlayıp 6. yılına geçen öğrencileri ile diş hekimliği fakültelerinin 4. yılını tamamlayıp 5. yılına geçen öğrencilerine intörn eğitimi döneminde öğretim üyesi rehberliğinde yaptıkları uygulama çalışmaları karşılığında ilgili kurumların bütçesinden 12 ayı geçmemek üzere; devlet üniversitelerinde ödemenin yapıldığı tarihteki net asgari ücret tutarında, vakıf üniversitelerinde ise 4 bin 702 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda aylık ücret ödenecek. Bu ödemeden herhangi bir vergi kesilmeyecek.
Vakıf üniversitelerinde bu tutarın üzerinde ödeme yapmaya ve yapılacak ödemenin tutarını belirlemeye mütevelli heyeti yetkili olacak.
Bu ödemeden damga vergisi hariç herhangi bir vergi kesilmez ve ödemelere ilişkin usul ve esaslar, Maliye Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulunca müştereken belirlenir.
3) 4447 Sayılı İşsizlik Sigortası Kanununda Yer Alan Değişiklik;
Bu kanuna geçici madde 32 eklenmiştir.
GEÇİCİ MADDE 32- Yeni Koronavirüs (Covid-19) sebebiyle işverenlerin yaptıkları zorlayıcı sebep gerekçeli kısa çalışma başvurularının alınması, değerlendirilmesi ve ödenmesine ilişkin işlemler ile nakdi ücret desteği işlemleri hakkında Bakanlık ve Kurum personeline herhangi bir sorumluluk yüklenemez.
Bu kapsamda Yeni Koronavirüs (Covid-19) sebebiyle ödenen kısa çalışma ödeneği ile nakdi ücret desteği ödemelerinde hatalı işlemlerden kaynaklanan fazla ve yersiz ödemeler ile nakdi ücret desteğinden yararlanan işçinin başvuruda bulunduğu işveren tarafından fiilen çalıştırıldığının tespiti hâlinde işverene uygulanan idari para cezalarından bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla tahsil edilmemiş olanlar terkin edilir. Tahsil edilenler iade veya mahsup edilemez.
Bu alacaklarla ilgili başlatılmış takip ve tahsil işlemlerine devam edilmez, yargı mercilerine intikal etmiş olan dosyalarda Kurum ve Bakanlık aleyhine yargılama giderine hükmedilmez. Kısa çalışma uygulanan dönemde 4857 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin birinci fıkrasının (II) numaralı bendinde yer alan sebepler hariç olmak kaydıyla işveren tarafından işçi çıkarılmasına istinaden oluşan fazla ve yersiz ödemeler ile ceza soruşturmasına veya kovuşturmasına konu olmuş kısa çalışma ödeneği ile nakdi ücret desteği ödemeleri bu madde kapsamı dışındadır. Ceza soruşturması veya kovuşturması sonucu kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veya beraat kararı verilenler hakkında bu madde uyarınca terkin hükümleri uygulanır.”
4) 4458 Sayılı Gümrük Kanununda Yapılan Değişiklikler;
A) Kanunun 241. Maddesi uyarınca bu Kanunda ayrı bir ceza tayin edilmiş haller saklı kalmak üzere, bu Kanuna ve bu Kanunda tanınan yetkilere dayanılarak çıkarılan ikincil düzenlemelerle getirilen hükümlere aykırı hareket edenlere söz konusu düzenlemelerde açıkça öngörülmüş olması kaydıyla altmış TL usulsüzlük cezası uygulanır. (Kamu İdareleri için)
Aynı maddenin 6. fıkrasında usulsüzlük cezasının aşağıdaki hallerde 1. fıkrada belirtilen miktarın sekiz katı olarak uygulanacağı söylenmiştir. Bu haller;
a) 34 üncü maddenin 3 üncü fıkrası hükümlerinin aksine, Türkiye Gümrük Bölgesine giren gemilerin rota değiştirmesi, yolda durması, başka gemilerle temas etmesi, gümrük gözetimi yapılması için yol kesmemesi veya gümrük idaresi bulunmayan yerlere yanaşması ile yükü bulunmadığı durumlarda, yük almadığının veya yükünün başka bir limana çıkarıldığının veya avarya olduğunun kanıtlanamaması,
b) Taşıt araçlarının 33 üncü ve 91 inci maddede belirtilen önceden belirlenmiş yollar dışında seyretmesi,
c) Türkiye Gümrük Bölgesinde karayoluyla transit eşya taşıyan taşıt araçlarının 91 inci maddeye göre verilen süreleri yetmişiki saatten daha fazla bir süre ile aşması.
d) (Ek: 18/6/2009-5911/63 md.) (Değişik:24/10/2019-7190/15 md.) 11 inci madde hükmüne göre yazılı olarak talep edilen bilgi ve belgeler ile 13 üncü madde hükmü uyarınca beş yıl süreyle saklanması gereken belgelerin gümrük kontrolü sırasında ibraz edilmemesi.
Bunlara ek olarak 6. Fıkraya e bendi eklenmiştir.
e) Geçici ithalat rejimi kapsamında kişisel kullanıma mahsus yabancı plakalı taşıtları Türkiye Gümrük Bölgesine getiren hak sahipleri tarafından gümrük idaresine bilgi verilmeden taşıtsız yurt dışına çıkılması.
Yapılan bu değişiklikle taşıtın marka, model ve yaşına göre değişmekle birlikte, orantısız şekilde yüksek olduğu değerlendirilen cezalarda indirime gidilecek.
Geçici ithalat rejimi nedir?
Dış ticaret ile iştigal eden firmalar, kati ithalat yanında zaman zaman bazı ürünleri geçici olarak da ithal etmek durumunda kalmaktadırlar. Örneğin, sergi, fuar, toplantı ve benzeri etkinlikler için getirilen eşyalar, test, deneme ve benzeri amaçlarla getirilen eşyalar, konteynerler, palet, ambalaj ve benzeri eşyaların ithalatında geçici ithalat rejiminin uygulanması söz konusudur. Ayrıca yurt dışında yerleşik kişilerin seyahatlerinde kullandıkları araçların ve yabancı plakalı taşıma araçlarının Türkiye’ye girişi de geçici ithalat rejimi kapsamında yapılmaktadır.
Geçici ithalat rejimi, ‘serbest dolaşıma girmemiş eşyanın ithalat vergilerinden tamamen veya kısmen muaf olarak ve ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmaksızın, Türkiye gümrük bölgesi içinde kullanılması ve bu kullanım sırasındaki olağan yıpranma dışında, herhangi bir değişikliğe uğramaksızın yeniden ihracına olanak sağlayan hükümlerin uygulandığı ekonomik etkili bir gümrük rejimidir.’
Geçici ithalat rejimi kapsamında getirilen eşyanın Türkiye gümrük bölgesinde kalma süresi en fazla 24 ay olarak belirlenir.
B) 4458 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 11- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçici ithalat rejimi kapsamında kişisel kullanıma mahsus yabancı plakalı taşıtların Türkiye Gümrük Bölgesine getirilerek gümrük idaresine bilgi verilmeden taşıtsız yurt dışına çıkılması durumunda da, 241. maddenin altıncı fıkrasının (e) bendi hükmü uygulanır. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan tahsilatlar hakkında bu madde hükmü uygulanmaz.”
5) 5834 Sayılı Karşılıksız Çek ve Protestolu Senetler İle Kredi Ve Kredi Kartları Borçlarına İlişkin Kayıtların Dikkate Alınmaması Hakkında Kanunda Yer Alan Değişiklikler;
Geçici madde 4 eklenmiştir. Bu madde uyarınca Anapara ve/veya taksit ödeme tarihi 1/10/2022 tarihinden önce olup da; karşılıksız çıkan çeki protesto edilmiş, senet, kredi kartı ve diğer kredi borçlarını zamanında ödeyemedikleri için Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezine bildirilen kişilerin ve kredi müşterilerinin, borçlarının ödenmesi geciken kısmının 1 Temmuz 2023'e kadar tamamının ödenmesi veya yeniden yapılandırılması halinde, geçmiş ödeme performanslarına ilişkin olumsuz kayıtları dikkate alınmayacak.
Kredi kuruluşları ve finansal kuruluşların birinci fıkra hükmü uyarınca mevcut kredileri yeniden yapılandırması veya yeni kredi kullandırması, bu kuruluşlara hukuki ve cezai sorumluluk doğurmaz.
6) 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman Ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanununda Yer Alan Değişiklikler;
a) Kanunun 39. Maddesi uyarınca Finansman sözleşmesi, her türlü mal veya hizmet alımının, malı veya hizmeti satın alan gerçek veya tüzel kişinin nam ve hesabına mal veya hizmetin teslim veya temini ile birlikte doğrudan satıcıya ödeme yapılması suretiyle kredilendirilmesini öngören sözleşmedir. Kredi geri ödemeleri, adına kredi açılanlar tarafından finansman şirketlerine yapılır.
Finansman şirketlerinin, kredilendirecekleri mal veya hizmetleri temin eden satıcılarla önceden yazılı şekilde genel bir sözleşme yapmaları zorunludur.
Değişiklikle birlikte 39. Maddenin 2. Fıkrasına yazılı ibaresinden sonra gelmek üzere “veya uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle mesafeli olarak” ibaresi eklenmiştir.
Yani Finansman şirketlerinin, kredilendirecekleri mal veya hizmetleri temin eden satıcılarla önceden yazılı şekilde yapmaları zorunlu olan sözleşmeleri, uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle mesafeli olarak da yapılabilecektir.
b) Aynı kanunun 50. Maddesinde Tasarruf finansman şirketleri dışındaki şirketlerin faaliyet izninin hangi hallerden birinin gerçekleşmesi durumunda, Kurulun en az beş üyesinin aynı yöndeki oyuyla alınan kararla iptal edileceği düzenlenmiştir. 50. Maddeye g bendi eklenmiştir.
g) Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasında aranan şartların ya da şirket ortaklarınca kurucularda aranan şartların kaybedilmesi hali de faaliyet izninin iptal nedenlerinden biridir.
Kanunun 5. Maddesi kuruluş şartlarını düzenlemiştir.
(1) Türkiye’de kurulacak bir şirketin;
a) Anonim şirket şeklinde kurulması,
b) Pay senetlerinin nakit karşılığı çıkarılması ve tamamının nama yazılı olması,
c) Ticaret unvanında “Finansal Kiralama Şirketi”, “Faktoring Şirketi” , “Finansman Şirketi” veya “Tasarruf Finansman Şirketi” ibarelerinden birinin bulunması,
ç) Kurucularının bu Kanunda belirtilen şartları haiz olması,
d) Yönetim kurulu üyelerinin bu Kanunun kurumsal yönetim hükümlerinde belirtilen nitelikleri ve planlanan faaliyetleri gerçekleştirebilecek mesleki tecrübeyi haiz olması,
e) (Değişik:4/3/2021-7292/2 md.) Tasarruf finansman şirketi dışındaki şirketlerin nakden ve her türlü muvazaadan ari olarak ödenmiş sermayesinin en az elli milyon Türk lirası olması, bu tutarın tasarruf finansman şirketleri için en az yüz milyon Türk lirası olması,
f) Ana sözleşmesinin bu Kanun hükümlerine uygun olması,
g) Kurumun etkin denetimini engellemeyecek şeffaf ve açık bir ortaklık yapısına sahip olması,
ğ) Öngörülen faaliyet konularına ait iş planlarını, kuruluşun mali yapısı ile ilgili projeksiyonlarını, ilk üç yıl için bütçe planını ve yapısal örgütlenmesini gösteren bir faaliyet programını ibraz etmesi, şarttır.
50. maddeye aşağıdaki cümle eklenmiştir.
Bu fıkranın (g) bendinde belirtilen hallerin, tasarruf finansman şirketleri için gerçekleşmesi durumunda Kurul, 50/A maddesinin birinci fıkrası kapsamında söz konusu tasarruf finansman şirketlerinin faaliyet izinlerini kaldırmaya ve tasfiyesine karar vermeye yetkilidir. Hakkında tasfiye kararı verilen tasarruf finansman şirketleriyle ilgili olarak aynı maddenin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları uygulanır.”